-Ne harika yer burası, Nereden buldun bu Datça'yı ?
-Elimle koymuş gibi buldum.''Can Yücel''
Tamda bu dizelerde geçen konuşma gibi oldu, gönlünüze düştüyse Datça'yı ziyaret etmek elinizle koymuş gibi bulursunuz. Tam tamına 2 yazdır ertelediğimiz bir istikametti. Gitmeden önce herkesten duydum her blogda okudum. Tek kötü kelime yazmıyordu. Şimdi sıra bana geldi. Nerede kalınır, nerede yenir, kaç gün yeterli olur. Ne zaman gitmeli , sırasıyla bunlara cevap vereceğim.
(P.S resimleri fazla kaçırmış olabilirim, ama elimde değil daha yüklemediğim bir sürü var :)
Datça, Marmaris'e 70 Km mesafede ama sürat yapamayacağınız bir yol olduğundan mütevellit epey zaman alıyor. Zaten iki yaz üst üste Marmaris'e gidip Datça'ya geçmeyişimizin sebebide buydu.
Sakın siz bunu yapmayın! Gerçekten, yolu her blog yazısında kötü olarak yazılmış ancak ben bir bayan olarak yolun kötü olduğunu her ne kadar ifade etsemde Marmaris'ten sonra Datça'ya kadar arabayı ben kullandım. Anlayacağınız abartıldığı kadar değil ve Marmaris'e kadar gidip Datça'ya uğramamak HATA.
| Datça'ya giden bir yol örneği(bu kadar kötü) |
Evet , Datça bulunduğu konum itibari ile genelde serin ve rüzgarlı bir havaya sahip dolayısıyla muazzam denizinden yararlanmak istiyorsanız kesinlikle Haziran sonrası gitmelisiniz. Datça'da hemen hemen heryerde denize girebilirsiniz. O kadar, o denli temiz muazzam fevkaladenin fevkinde. (Abartmıyorum!)
Bizim şansımız hava bakımınandan yaver gitmedi 19 Mayıs'ta güneş yüzünü göstermedi, işin içine rüzgarda girince...
Nerede kaldık. The Green Goose Hotel http://the-green-goose-tr.book.direct linkini yazıyorum buradan hotelin resimlerini görebilir ziyaret edebilirsiniz. Hotel tamda resimlerde göründüğü gibi ne bir vazlası nede bir eksiği. Hatta resimlerden anlaşılamayan bir şey var ki oda Hotele girdiğinizde mis gibi kokuyor olması. Bu tatil için bizim tercihimiz sıradan ama temiz ve uygun bir hotelde konaklamaktı (ultra lux bir hotel arayışımız olmadı). Çünkü Hotelde zaman geçirmeye niyetimiz yoktu, sadece uyumaya ve duş almaya gidecektik. Ancak The Green Goose hotel bizim istediğimizin fazlasını sundu bize. Güler yüz, ilgi alaka ve çok güzel bir kahvaltı. Bu arada denize sıfır değil tek bir kusuru bu olsa gerek. Sayfamada Hotellerinden bahsediyor olduğumdan haberdar olmasalarda okuyucular karşısında memnuniyetimi belirtmek istedim. Ayrıca Datça'da hotellerin hemen hemen çoğu kahvaltı konseptli.
![]() |
| The Green Goose Hotel kahvaltı (2.gün) |
İlk gittiğimiz gün kahvaltıdan yararlanamadık. Eşyalarımızı odamıza yerleştirdikten sonra iki dakika yürüme mesafesinde sahilde Serap Çay bahçesinde kahvaltı yaptık, serpme kahvaltıları var enfes tavsiye ediyorum.
| Datça'nın Meşhur Ballı Bademli kahvesi manzara eşliğinde tadı bir başka güzel (Serap Çay bahçesi ) |
Sizlere tavsiyem Datça'da merkezde kalın. Datça'ya araba ile gidin.
Biz merkezde konakladık, arabamızda olduğu için gidilmesi gereken yerlerin listesini zaten çıkarmıştık ve sırasıyla ziyaret ettik.
Araba ile gidilebilecek bükler ve koylar sırasıyla ;
Hayıtbükü, Ovabükü, Palamutbükü, Kargı koyu , Akvaryum koyu ve Knidos (Antik Kent).
| Akvaryum Koyu |
| Ovabükü |
| Palamutbükü |
Datça'da denize kıyıdan giderebileceğiniz bükler ve koylar bunlar ve her biri taşlı kesinlikle ve kesinlikle deniz ayakkabısı almadan gitmeyin! Giremezsiniz.
Her bir bük arası neredeyse 10-15 km mesafe var Üçü arasında bir kıyaslama yapacak olursam eğer Plamutbükü biraz daha hareketliydi daha fazla alternatifi vardı.
İlk günü Kahvaltı sonrası sırasıyla Hayıtbükünden başlayarak Knidos'a kadar tüm bükleri gezdik. Denize girebilseydik yine Palamutbükünü tercih ederdik.
Siz eğer denize girilebilecek bir zamanda giderseniz. Bir gününüzü Büklere ayırın ve Knidos'a. Diğer günde tekne ile koy gezisine çıkın, araba ile gidilemeyen karaya yakın o kadar çok koy var ki. Daha da içeride olanları düşünemiyorum. Geriye Kargı Koyu ve Eski Datça kalıyor. Anlayacağınız 2 gece 3 günlük bir tatil Datça için yeter. Haaa sessizliğe ve kafa dinlemeye ihtiyacınız varsa heryerde yazdığı gibi '' Acelen varsa ne işin var Datça'da'' diyebilir.
Knidos beni hayal kırıklığına uğrattı Antik Kentten eser kalmamış, ama gitmişken yinede gidin. Olmadı bu çiçeklerden toplarsınız.(Bu arada Müze kartı geçerli, yoksa maximum kart veya 10 TL)
| Knidos Antik Kent |
Kargı koyunu sizi tepeden göstermek istedim. Burada da denize giremedik, bu koyun denizi zaten ayrı bir soğuk sebebide denize dökülen bir çay olması.
| Kargı Koyu |
Eski Datça, merkeze 2km mesafede bulunan bir mahalle. Taş evlerinin üzerinde adeta bir renk cümbüşü oluşturan begonviller (kalp ben) 💖
Eski Datça'ya gidip Can Yücel'in evini bulmadan olmaz. İçeriye tabiki giremiyorsunuz. Hatta ev sakinleri burası bir müze değil kapıyı çalmadığınız için teşekkür ederiz notunu yazmış :) 😎 İçeriden sesler gelince ne yalan söyleyeyim çalasım geldi ama Ali(eşim) izin vermedi. Ama sonrasında çalsaydık diye hayıflanmadık değil. 😕

Her sokağında bir resim çekmek istiyorusunuz burada. Eşimi çıldırttım, beni çek beni çek beni çek .... tatil boyunca sloganımız bu oldu, ağızlarından düşürmediler.
Burası Datça sofrası, Burada oturmadık zaten soluklanabileceğiniz bir kaç mekan var. Orhan'ın yeri adlı bir mekanda bir mola vermek istedik ilk günü Ballı bademli kahveyi deneyen bendim. Bu kez Aylin'de( canım arkadaşım 😍) içmek istedi bende ona eşlik ettim. Etmez olaydım, çok kötüydü asla orada içmeyin. Aylin'de olduğu gibi ballı bademli kahveyle ile ilgili aklınızda damağınızda kötü bir tat bırakacaktır 👎
| Eski Datça( 🌵dikkatinizi çekmiştir) |
| Datça Vineyard( Şarap almak isteyenler muhakkak uğramalı, üretim tesisi olmakla bilikte göz görebildiğince bağları var arka bahçesinde). |
| Datça Marinada Pica Cafe'nin muhteşem Kalamarı masaya geldiği gibi silip süpürdük tadı damağımızda kaldı 😋 |

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder