15 Temmuz 2016 Cuma

Karadeniz Turu

Karadeniz denince akla gelen ilk renk yeşil ve tonları olsa gerek. Uzun zamandır gitmek istediğim ancak bir türlü zaman ayıramadığım güzergahlardan sadece biridir Karadeniz. Neyse ki bu yaz bu arzumu giderdim. Kesinlikle gidilmesi ve görülmesi gereken yerlerden biri. Bildiğiniz üzere Doğu ve Batı Karadeniz olarak ikiye ayrılıyor. Eşimin Rizeli olmasından sebep önceliği Doğu Karadeniz'e vermiş bulunduk. Ve 9 günlük Bayram tatilini fırsat bilip gezimize Rize'den başladık.
Fırtına Deresi

Biz Ardeşen'de Pirinçlik köyünde konakladık, daha öncede dediğim gibi eşim Karadenizli olduğu için bizim için hem memleket ziyareti hemde bayram ziyareti oldu. Dolayısıyla konaklamamızı da köyde akraba evinde yaptık. 
Karadeniz'i katılmış olduğunuz her hangi bir tur ile ziyaret etmiyorsanız, öncesinde yapmanız gereken ilk şey mükemmel bir rota ve plan. Ziyaretini yapacağınız yerler birbirine km bakımından yakın olsa da yolları itibari ile dar ve engebeli.Dolayısıyla epey bir zaman alıyor. 
Biz turumuza kalmış olduğumuz yer dolayısıyla Ayder Yaylası, Zil Kale, Çamlıhemşin ve Palovit Şelalesinden başladık.
Palovit Şelalesi

Ayder Yaylası konaklama yapabileceğiniz alternatif bir konum olabilir. Bungalov Tarzı evler, pansiyon türü v.b oldukça sayıca fazla olmakla birlikte yapılaşma devam etmektedir. Ayder'in bir diğer özelliği kaplıcasının olması. Bizim deneyimleme şansımız olmadı, ancak oldukça temiz olup, tavsiye edilen bir faaliyet. 
Zil Kale 
Zil Kale'den kuş bakışı 
Zil Kale, Palovit Şelalesine giderken yol üzerinde bulunmaktadır. Kaleyi 3 TL karşılığında ziyaret edebiliyorsunuz. Müze kartı geçerli değildir. Kalenin tamamını dolaşmak sadece yarım saatinizi alır, ardından bu eşsiz manzaraya karşı kısa bir kahve molası verebilirsiniz.
Bir sonraki durak Palovit Şelalesi...
Palovit



Çok büyük bir gürültü ile çok kısa bir mesafeye düşmektedir. Bizim şansımıza orada bulunduğumuz sürede gök kuşağının çıkması resimlerimize ayrı bir renk kattı. Burada görebileceğiniz sadece bu resimde ki doğa harikası, vaktiniz varsa mangalınızı götürüp ziyafet çekebilirsiniz. Bu üç ayrı yer ile ilk günümüzü tamamladık. 

Doğu Karadeniz turunda olmazsa olmazlardan biri Gürcistan/Batum ziyareti. Tatilden önce yapılan mini organizasyon çalışmaları, araştırmaları fazlasıyla işe yarar ve zaman kazandırır. Dolayısıyla gideceğim yere önceden muhakkak araştırırım, görülmesi gereken yerleri ve tadılması gereken tatları not alırım. Batum'da bu gezimde görülmesi gereken yerlerden biriydi. Söylenenlere göre uzunca bir sahili , botanik bahçesi, şehir meydanı, plajları ve meşhur Batum geceleri görülmesi gereken yerleriymiş. Bilindiği üzere Batum'a kimlik ile 15 TL harç karşılığında giriş yapılmaktadır. Buraya kadar her şey tamam, gerek ön hazırlık gerekse kimlikler. Bayramda herkesin tatil olması sebebiyle sınır kapısında yoğunluk olacağını tahmin ederek Bayram öncesinde arefe gününden önce gitmeye karar verdik ve isabetli bir karardı. Sabah saat 09:00'da sınır kapısındaydık, planladığımız ve tahmin ettiğimiz gibi yoğunluk yoktu, bu arada arabada bulunan şoför dışındakiler kural gereği yaya geçmek zorunda. Kullanmış olduğumuz araç eşimin üzerine olduğu için araba ile geçişi o gerçekleştirecekti ve bizler arabadan inerek yaya geçecektik. Giriş harçlarımızı ödedikten sonra ilk kontrol noktası Türkiye. Eşim dahil olmak üzere yaya olanlarımızda Türkiye sınır kapısından geçişi gerçekleştirdik. Ancak Gürcistan sınır kapısında eşimin kimliğinde bulunan minik bir kırışıklık sebebiyle ret alması ve geri çevrilmesi Batum ziyaretimizi başladığımız gibi sona erdirmek zorunda kaldık. Buradan tavsiyem kimliğinizde eski resim , kenarlarının fazlasıyla açılmış olması, defalarca kaplanmış olması, soğuk mührün belli olmaması v.b türünden kusurların olduğunu düşünüyorsanız yenilemeden kesinlikle gitmeyin.  

Batum teşebbüsümüz hüsran ile sonuçlanınca rotayı oraya yakın mesafede bulunan Artvin Karagöl'e çevirdik. 
Karagöl
Gölde, kayık ile mini bir gezinti yapabiliyorsunuz. Bunun dışında Gölün etrafında yürüyüş yaparak tamamını karadan dolaşabiliyorsunuz. Dilerseniz çadır kurabilir gecede konaklayabilirsiniz. Sadece bir tane işletme bulunmaktadır. Mangal yapmak için birebir bir yer. 

Böylelikle 2.günümüzü bitirmiş bulunduk. Sırada Trabzon vardı, Uzungöl ve Sümela Manastırı
Uzungöl



Trabzon'un Çaykara ilçesinde bulunmaktadır. Göl manzaralı bungalov tarzı otellerde konaklayabilirsiniz. Hediyelik eşya satan sayıca fazla dükkanlar bulunmakta. Aynı zamanda Göl manzaralı mekanlarda kahvaltı yaparak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Zamanınızın kısıtlı olmaması halinde yarım gününüzü burada geçirebilirsiniz. her bir köşesinde durup resim çekmekte ayrıca bir zaman almakta. 
    
Buradan sonraki durak Sümela Manastırı  uzun bir yol almanız gerekmektedir. Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunmaktadır. Ancak dağın tepesine konumlandırılmış bu eşsiz mimari yapıyı görmek için değer düşüncesiyle gitmek ayrı bir heyecan oluşturuyor. Birde yol aldığınız kişiler birbirinden renkli ve eğlenceli olmaları halinde tadından yenmez. Tahmin edileceği üzere yolu oldukça engebeli, dar ve uçurumlar boyu seyir alınmakta.
    
Bu resmi Sümela'dan inerken yağmurun yağıyor olmasına aldırış etmeden arabadan inip çektirdim. Bir taraftan ıslanmamaya çalışmak diğer taraftan manzarası itibariyle güzel bir poz yakalayabilirim isteğinin ağır basması ve sonuç.... fazlasıyla hoşuma gittiği için burada da paylaşmak istediğim bir kare çıktı ortaya. 
Bu arada inanılmaz değişken bir havaya sahip gün içerisinde bir kaç mevsimi bir anda yaşadık diyebilirim. Dolayısıyla yanınızda bulundurmanız gerekenlerden bir tanesi kapşonlu bir yağmurluk.
Veee uzun bir yolculuktan sonra Sümela'ya vardığımızda hüsran. Son altı aydır tadilatta olduğu için 400 metre mesafeye kadar gidilebiliyor. Kısaca araba ile gidilebilecek son nokta itibariyle yol alamıyorsunuz. 


Uzaktan çekebildiğim yegane resim. Daha ne kadar kapalı olacağı belli değilmiş. Ancak söylenenlere göre gerçekten ihtiyaç duyulan bir tadilatmış. Kuzenimin yapmış olduğu geçen seneki ziyaretinden sonra anlatmış olduğu şeyler hiçte iç açıcı değildi. Sahip çıkamadığımız miraslardan biri ne yazık ki....
Tatmin olunamamış bir günün sonuna geldik böylece. Bayram sebebiyle ilk günü bayramlaşmaya ayırdığımız için geziyede ara vermiş olduk. 
Sırada Mençuna  


Mençuna


Bu görsel şöleni görmek için tabiri caizse dere tepe düz gidiyorsunuz. Yine bir çok yerde olduğu gibi belirli bir noktaya kadar araçla gidildikten sonra park ediyorsunuz ve tabana kuvvet yola düşüyorsunuz. Burayı ziyaret edecek olursanız eğer vereceğim bir kaç tavsiye işinize yarayabilir. Dolayısıyla göz ardı etmemenizi öneririm. Dikkat etmeniz gereken birincil şey ayakkabınız kesinlikle crocs tarzı bir terlik ile gitmenizi öneririm, yol oldukça çamurlu. Aksi taktirde ayakkabınızı ziyan etmiş olursunuz keza bir çok insan gördüm ayakkabısına zarar gelmemesi adına o çamurlu ve çalılı yolda yalın ayak ya iniyor yada çıkıyorlardı. Bu arada doğru okudunuz şelaleye varana kadar tek kişinin yürüyebileceği dar bir patika yolundan yaklaşık olarak 800 metre kadar yukarıya tırmanıyorsunuz. Yanınıza dilerseniz su alabilirsiniz ama yolda dağlardan akan ve üzerine içme suyu diye not alınmış sular var, ben içtim çok lezzetliydi tavsiye ederim. Uzun bir yürüyüşün ardından yukarıda resmi bulunan bu doğa harikası sizi adeta selamlıyor. Dilerseniz şelalenin oluşturduğu o minik göle girebilirsiniz. Su inanılmaz soğuk, ben girmedim zaten hazırlıklı değildim. 
Ayakkabılarıma dikkat!!çok işime yaradılar, meşhur Rize lastik ayakkabılarından, girişte 2 TL ye kiralanıyor.





Böylelikle 5.günümüzü bitirmiş bulunuyoruz günler nede çabuk geçti. Bu arada Bayramdan önceki bir günlük boşlukta kimliklerimizi Batum aşkına gidip yenilettik. Şansımızı tekrar deneyecektik, velhasıl yola koyulduk ayrıca Bayramın 3.günündeyiz hiç ümidimiz yok ancak denemek istiyoruz yinede. Eveet geldiğimizde tahmin ettiğimiz gibi korkunç uzun bir kuyruk vardı hem araç hemde yaya kuyruğu düşünmeden geri döndük. Bir daha ki sefere...O halde sırada Rize'yi gezmek var, Rize Kalesi şehir merkezi birazda alışveriş. Bu deneyimimiz çok kısa sürdü. Rize kalesinde bir işletme var servis çok kötüydü bir saate aşkın siparişimizin gelmesini bekledik gelmeyince de iptal edip kalktık. Rize şehir merkezi çok ufak dolaşmak sadece yarım saatimizi aldı. Bu da bittiğine göre karnımız acıktı buraya kadar gelip meşhur muhlamalarını yemeden olmaz. Çamlıhemşin yolu üzerinde meşhur Kahve cinciva yolunuz düşerse muhakkak uğrayın, gerek konumu ve servisi ve yiyeceğiniz muhlaması ile enfes bir yer. Nasıl bir zevk-i sefa sürdüğümüzü resimlerden görebilirsiniz. 
kahve cinciva


Huzur
Madem ki rafting yapamayacak kadar çok üşüyorum alternatif bir faaliyet daha var vede çok eğlenceli kesinlikle tavsiye ediyorum zipline Muhteşem bir deneyim.
Biz hazırız :)





Çok kısa sürse de zevkliydi. tavsiye ederim 15 TL karşılığında bu deneyimi yaşamalısınız.
Bu tipler çok eğlendi 

Geldik tatilimizin sonuna, Karadeniz...mis kokan havası, yağmuru, sıcağı, nemi, lezzeti  ve dahası deneyimlemeye değer bir memleket. Biz Temmuz ayının ilk haftasında ziyaret ettik, yaz olsun aldanmayın yanınızda hırkanız, kapşonlu yağmurluğunuz, ve  bizim gibi dere tepe gezmeyi planladığınız bir tatil olacaksa mevsime uygun rahat kıyafterinizle şimdiden iyi tatiller. Umarım yararlı olur.




1 yorum:

  1. Süper bir yazı devamını da bekliyoruz tebrik ederim sevgili eşim ellerine sağlık

    YanıtlaSil