25 Şubat 2019 Pazartesi

İNGİLİZCEDE Ç SESİ( İngilizce Fonetik Alfabe)

Devamını Oku »

20 Ağustos 2018 Pazartesi

İngilizce konuşanları neden anlamıyoruz, n ng harflerini niteleyen sembo...

Devamını Oku »

18 Ağustos 2018 Cumartesi

TH voiced and unvoiced consonants

Devamını Oku »

24 Haziran 2018 Pazar

Bir Sakız Hatırası

Chios
Sakız'dan bahsedeceğim sizelere. Gitmeden önce bende herkes gibi okudum, araştırdım. Ne yapmalı, nereyi görmeli nerede yemeli.

Öncelikle adaya geçebileceğiniz 3 deniz yolu şirketi söz konusu Turyol, Ertürk Lines, ve Sealines
Biz Turyol'u tercih ettik. Perşembe Sabah 09:00 vapuru ile gidip cumartesi akşam 18:00 vapuru ile geri döndük.
Biletimizi online satın aldım. Ama orya gidince acenteye uğramak zorundasınız bileti basıp onlar veriyorlar. Fiyat farketmiyor , online veya acenteden almanız.
Yolculuk her ne kadar Katamaran ile 30 dk yazsada 45 dk buldu.

Sakız adası için araba şart, bisiklet ile geçme düşünceniz olabilir. Hiç bir işinize yaramaz, büyük hata.  Götürmeyin.

Vapurdan indik ilk işimiz araba acentesine girmek oldu. Zaten sıra sıra hepsi kurulmuş vaziyette. Gitmeden önce online satın alayım diye baktım. Fiyat farkediyor epey ama o riske girmek istemedim. Aracı kiralarken her yerini muhakkak kontrol edin! Çizik var mı, torpido da size ait olarak kalmasını istemediğiniz bir şey kalmış olabilir. Biz 3 günlük araba kirasına toplamda 60 euro verdik.

Daha öncede belirttiğim gibi Sakızda kesinlikle araba şart özellikle hafta sonu için bir tatil planladıysanız ve görülmesi gereken koyları görmek için araba şart dolayısıyla araba olunca da nerede kaldığınız pek önemli değil. Demem o ki her yere araba ile çıkacağınız için dilediğiniz yerde kalabilirsiniz. Biz Paralia Agias Fotinis bölgesinde kaldık, kaldığımız hotelinde iki alternatifi vardı birinin balkon penceresi direk denize açılıyor, ama kahvaltı sunulan salona epey yürüme mesafesi vardı o sebeple balkonundan biraz çatı birazda deniz manzarası olan yeri yani ana binasını tercih ettik. İlioxenia kaldığımız hotelin adı. Sahibi bir kadın adı Rose, bana Gül diyebilirsiniz diyor. Kahvaltısı genel olarak iyi, kendisi ayrıca çok düşünceli odamızda çok temizdi. Siz söylemden temizliyorlar. Evet denize sıfır ama hotele ait bir plaj ve şezlong yok, ücretli kullanabiliyorusunuz şezlongları, denizide ayrıca taşlı hoş bu genelinde olan bir şey, dolayısıyla deniz ayakkabısı kesinlikle yanınızda götürmelisiniz.




Hotelimizin bahçesinde kahvaltı yaparken biz.( Tabağımın bu denli dolu olması, öğle yemeği için mola vermeyecek olmamız :) aç kalırım korkusu :) ) 



Adaya inmemiz hotelimize yerleşmemiz saat 12:00 bulmuştu. Hemen üzerimizi değiştirip gezmeye koyulduk. Yarım günümüz vardı ve gecesinde yolda olduğumuz için çok yorgunduk. Yakın yerlere gitmek daha mantıklıydı ilk gün için.

Mastichochoria Bölgesinde yer alan Mastika Müzesini ziyaret etmek, Büyük bir alana kurulmuş Sakızın tarihinin anlatıldığı gerek fotoğraflarla gereksede videolarla donatılmış büyük bir Müze, giriş kişi başı 3 euro.
arkamdaki gördüğünüz ağaç sakız ağcı


Burayı tam anlamıyla her şeyi inceleyip okuduğunuzu ve her bir videoyu dinlediğinizi varsayacak olursak bir tam gün, ama gerek yok bu denli tarih dinlemeye dediğiniz taktirde 2 saat yeterli bir zaman dilimi. Ben sürekli olarak video çektiğim için resim çekmemişim ve burayada yükleyemiyorum şimdi.

Buradan dönüşte veya giderken yolunuzun üstü Armolia ya uğrayabilirsiniz hediyelik eşyaların satıldığı bir yer ayrıca kilden çanak çömlekte yapılan yer.

Adadaki bir iki market var ama tek bir Lidl var biz dediğim gibi çok yorulduk ilk günü Armolia ve Sakız müzesine ayırdık Market alış verişini bitirdikten sonra doğruca hotele duş alıp uyumaya koyulduk.

Öneri: Araç kiralayacaksanız, market alış verişinizi Lidl'dan yapın, içeceklerinizi gece mini buzdolabına koyup buzlaşmasını sağlayın ertesi günü çok işe yarıyor gereksiz yere içecek su v.b aramıyorsunuz.

2. gün çok erkenden dinlenmiş bir şekilde uyandık, güzel bir kahvaltı sonrası adayı keşfe çıktık. Ben denize giremedim çok soğuk geldi gittiğimiz tarih 17 Mayıs. Ege için soğuk olması normal.


İlk durak meşhur Volcano beach

                                  


Volkanik patlama sonucu sahildeki taşlar siyahlaşmış dolayısıyla yansıma sonucuda deniz koyu görünüyor.
Gülsüm loves Volcano Beach 
This is seyru sefa adlı poz 




Yolumuzun üstü Katarraktis bölgesinde denize sıfır atılmış masalar var tavernalara ait orada öğle yemeğinizi yiyebilirsiniz. En meşhurlardan biri Meltemaki Tavernası.


Pyrgi köy bizi cezbetti, ne de güzel işlemişler o binaları, eski ama bakımlı zaten koruma altında. Çok sessizdi zaten sezon açılmamıştı. Bir çok yer tadilat yapılıyordu. Yunanistan için sezon Temmuz ve Ağustos.









Pyrgi Merkez, markette size sakız ikram ediyorlar.  En yumuşak olanı en tazesi oluyor, en sert olanıda en eskisi diyelim yemeklerden sonra sindirimi kolaylaştırmak adına bir birinden bir diğerinden çiğnemek gerekiyormuş. Benim gibi direk ağızınıza en yumuşak olanı sakın atmayın  tam bir facia yaşadım. Yapış yapış oldu ağızımın için. Sert olanı çiğnediysemde  olmadı. 



Sakızı birde yukardan görün istedim. Nea Moniye çıkarken 



Anavatos




Yine başka bir sessiz koy

Pyrgi'den sonra ziyaret ettiğimiz başka bir köy, Tura katıldığınız taktirde sizi kesinlikle götürecekleri yerlerden biri. tarihini yazmıyorum ama kısaca diyebilirim ki etrafı surla çevrili küçük pencereleri olan tamamı taş evlerden oluşan ve Korsanlardan gizelenmek için inşaa edilmiş bir köy. Buraya bana göre gece gelinmeli çok güzel bir şekilde ışıklandırılıyor.
Mesta 


Buraya gece gidin çok daha güzel olur ışıklandırması harika demişmiydim :)









Veee Limon ağaçlarını unutmayalım

Kambos köyünde bulunan, Citrus Müzesi 
 Bu köyede muhakkak gidin, daracık sokaklarında o kadar güzel evler var ki hepsi ayrı bir güzellikte. Sakız merkezden 8 km içeriye girmeniz gerekiyor tam olarak Karfas köyünden 5 km uzaklıkta.
Narenciye bahçesi Citrus müzesinde 



Turunçgillerden yapılmış sakızlı reçellerden alabilirsiniz. Satışları olmakla birlikte müzeyi akşam 18:00 kadar ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca ücretsiz alacağınız reçellerden tadımlıkta var. 






Akşam yemeği için Sakızın kuzeyine gidiyoruz Limandan Yukarı doğru Lagkada köyü minik bir köy olmakla birlikte sahile sıralanmış bir kaç Tavernası var. Bizim yemek yediğimiz tavernanın adı Paşa, o sıradaki en büyüğü diyebilirim. Ama yine boştu. Ağırlıklı Yunan vardı. Fiyatlara gelince 
Salatası 6 euro 
favva 6 euro 
su 2 euro 
kalamar 8 euro 
ahtopot 8 euro 
20 lik ouzo 6 euro 
Karides 10 euro 


Meşhur Yunan salatası ( soğansız) 

Favva ( kesinlikle Kavala'da yediğimiz çok daha lezzetliydi) 
The Kalamar ( bizimki gibi dilim dilim değil bütün geliyor inanılmaz lezzetli zaten kesinlikle yemeniz gereken şekli bu , tüm Yunanistanda) 



Lagkada sahilinde biz 

Nea Moni

Nea Moni manastırına gidecekseniz kesinlikle Sakız Limandan gidilen yoldan gidin evet biraz km uzuyor ama en azından asfalt yol. Biz Kambos köyü üzerinden gittik inanılmaz kötü bir yol taşlı ve toprak.  

Yunanistan'da neredeyse bir çok virajda buna benzer değişik versiyonlarda anıt görebilirsiniz. Bu şu demek oluyor, orada biri kaza yapmış ve ölmüş, onun anısına böyle minik bu hatta büyük bile anıtlar yapıyorlar içinde mum vs oluyor..

Chios merkez 


Yel değirmenleri Limandan Sakızın kuzeyine giderken yolunuzun üstünde kalıyor hemen bu kare manzaralı mavi dekorasyonlu bir taverna var ama açık değildi. Sezonda giderseniz tercih edebilirsiniz.

Sakız'daki Camimiz Osmanlı'dan kalma ziyarete açık ama biz 5 dk ile kaçırdık ne yazık ki



Sakız için notlar;

-Araba kiralayın, tura vereceğiniz para ile daha fazla yer görerek 2 gece 3 gün yeterli olacaktır.
Bir tam depo benzin adanın tamamını gezmek için yetiyor. Biz Micra kiraladık.
- Deniz ayakkabısı alın muhakkak.
- sıralamaya koyarsak bir tam gün için  sırasıyla  Sakız Müzesi, Pyrgi, Mesta, Armolia ve Olimpi ( yer altı müzesi  biz gitmedik ) yeterli olacaktır. Gün daha batmadan akşam 17:00 gibi hotele dönerseniz denizin tadını bile çıkarırsınız.
- Sakız merkezde görülecek bir cami var, müze var ayrıca mağazalarda var ama farketmeksizin hepsi için geçerli olan bir şey var ki o da  cumartesi 14:00 da kapanıyorlar.
- Bir başka gün için Rotanız. Sakız merkezden yol alarak sırasıyla Nea Moni Manastırı, Anavatos, Lithi yakınlarındaki koyda denize girip bir serinleyin ordan adanın diğer limanı Limenas'ta da Denize girebilirsiniz ama çok hareket yoktu biz gittiğimizde. Ordan devam edin Kambos Köyüne daracık sokaklarında gezdikten sonra Citrus Müzesine gidin.
-Gezilmesi gereken bir çok yeri gördünüz şimdi sırasıyla  Karfas'tan başlayarak koyları ziyaret edip denizin tadını çıkartmak. Sakızda her yerde denize girebilirsiniz. Ama muhakkak Volcano Beach'e gidin derim.

Bir sonraki Rotada görüşmek üzere sevgiyle kalın ....





Devamını Oku »

18 Haziran 2018 Pazartesi

Yanlış bilinen sözcüklerin doğru telaffuz ediş halleri

Devamını Oku »

9 Haziran 2018 Cumartesi

schwa sesi video

Devamını Oku »

21 Mayıs 2018 Pazartesi

Selanik, Thessaloniki gezelim görelim

Merhaba,

23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı Pazartesi gününe tekabül ediyorsa yıl 2018'de. O gün hafta sonu ile birleştirilir ve mini bir Tatil çıkar ortaya. O halde plan program ve araştırma sonucunda hemen yola çıkılır.


İstanbul Selanik arası yaklaşık 600km, gün kaybetmemek adına gece yola çıktık. Sabah saatlerinde orada olup kalacağımız hoteli görüp yerleştikten sonra vakit kaybetmeden Selanik sokaklarını gezmeye çıkacaktık. Ancak tamda öyle olmadı, çünkü günün bir kısmı gitti ( hotel ararken).
Ben araba ile gittiğimiz yerlerde önceden yer ayırmıyorum, booking.com'dan kalabileceğimiz alternatifleri belirliyorum listeyi çıkartıyorum. Haritadaki yerlerinide gözden geçirdikten sonra sıra ilgili o şehre gittikten sonra sırasıyla listede bulunan alternatifler arasında en beğendiğimizden başlayıp gözümüzle görmek ve tutmak kalıyor.
Çünkü bazen resimlerdeki gibi olmuyor. Velhasıl o hafta bizim gibi herkes yakınlık sebebiyle veya 23 Nisan'da Atatürk'ün evini ziyaret sebebiyle olsa gerek Selanik'e çevirmiş rotayı. Dolayısıyla fiyatlar hem yükselmişti. Hemde yer kalmamıştı. Toplamda 4 hotel gezdik ve 4. de karar kıldık hem fiyatı hem de kullanışlığı açısından harikaydı. Kalmış olduğumuz Hotel aslında Hostel diye geçiyor ve Selanik'in merkezinde yer alıyor. ''Stay Hybrid Hostel'', çok sayıda bar ve tavernaya ev sahipliği yapan Ladadika bölgesinin yakınında bulunuyor. Hostel'in en üst katında bulunan Family suitinde kaldık büyük bir daire şeklindeydi. 3 büyük yatak odası iki büyük banyosu amerikan mutfaklı büyük bir salon ve terası vardı. Bunun dışında çok temiz ve güvenli. Anlayacağınız kalabalık gidecekseniz kesinlikle burayı tavsiye ediyorum. Ama Family Suit'inde kalmanız koşuluyla diğer odaların temizliği yapılırken şöyle bir göz ucuyla baktım da epey değişkenlik gösteriyor. Ranzalı odası bile vardı. 2 gece 3 gün 5 kişi için ödemiş olduğumuz bedel 1.000TL. Bizim burda yer bulabilmemizin sebebi henüz sezonun açılmamış olması. Planınız Haziran -Eylül arasında ziyaret etmekse kesinlikle son dakikaya rezervasyonunuzu bırakmayın. Büyük risk!

Bu tatile kalabalık gittik Eşim, ben ve kuzenlerim Şenay, İlker ve çocukları Eren.
Hotel rezervasyonumuz ve eşyalarımızı hotele bırakmamız neredeyse saat 15:00 bulmuştu. Hemen şehri gezmeye koyulduk.

İlk izlenim, evet kesinlikle İzmir'e benziyor.

Elbette müze ziyareti için gecikmiştik bir çoğu 14:45'te bazısıda 16:00'da ziyarete kapanıyor. Dolayısıyla akşam saatide olması sebebiyle görülmesi gereken aynı zamanda ünlü bir alış veriş caddedesi olan Tsimiski caddesini gezmeye karar verdik. Benzetecek olursam eğer Bağdat caddesine epey benziyor,  uzun bir cadde ortada araç yolu ve sağlı sollu dünyaca ünlü markalara ait mağazalar. Alış veriş yapmadık mantıklı değildi açıkçası. Euro 5.00 ve kredi kartı kullanmak yine akıl işi değil. Ayrıca uygun olmamakla birlikte indirimde yoktu bu böyle uzar gider :)

Bu caddeyi gezdikten sonra kordon boyuna indik. Orda da Deniz havasını aldıktan sonra saat epey gecikti ve market alışverişimizden sonra Hotelin yolunu tuttuk.

Bu arada bir detaya daha değinmek istiyorum. O da araba park yeri, inanılmaz büyük bir problem!
Üst üste park edecekler neredeyse. Çünkü yer sıkıntısı söz konusu, ana caddelere park etme yasağının olması cabası. Fakat kimse buna riayet etmiyor. Bizi hoteldeki görevli uyardı ama bizde uymadık, aksi halde park edemezdik zaten. Sözüm ona cezası 20 euro, neyseki bize hiç uygulanmadı.

Selanik'te ikinci gün, dolayısıyla müze günü. İlk gittiğimiz yer Atatürk'ün evi.





Müzeyi ziyaret etmek ücretsiz. İç dekorasyonu itibariyle epey değişiklik yaşamış. Bunu ayrıca instagram hesabımada(@gulsumvezir) paylaştım. Oradan okuyabilirsiniz.


Evin odalarına ait resimler. 



Atatürk'ün Takım elbisesi, ayakkabıları ve aksesuarları.

Buradan sonra sıra Hagia Sophia Kilesini ziyarete koyulduk. Giriş yine ücretsiz. Bu arada biz tüm müzeleri bir günde gezebildik çünkü arabamız vardı. Aksi mümkün mü elbette ama çok fazla yol kat etmeniz gerekiyor, fazlasıyla km yaparsınız. Her ne kadar park yeri bulması problem olsada bir iki tur atmaya rağmen hotelden araba ile çıkmayı tercih ettik. İyi ki de öyle yapmışız, hem yetişmezdi hemde çok yorulurduk.


Hagia Sophia Church 


Evet burasıda görüldüğüne göre deniz kenarına inebilirdik. Çünkü orada sırasıyla ziyarete açık 3 müze vardı, Beyaz kule, Bizantin Müzesi ve Arkeoloji Müzesi.



Beyaz Kule 




Beyaz kule basamakları, zirveye çıkış yolu 


Beyaz kule zirve, arkası kordon 



Evet bu kadar Beyaz kule yeter sanırım.

Müze bileti ile ilgili bilgi vermek istiyorum.
Biz müze biletlerimizi Bizantin müzesinden aldık, çünkü oradan tek seferde kişi başı 15 euro karşılığında ( yetişkin için ) 4 müzeyi ziyaret edebileceğiniz müze biletleri veriliyordu, hem daha pratik hemde biraz daha uygun ayrıca 3 gün geçerliliği var. Bu arada bir çok müze cumartesi ya kapalı ya da 14:00 kadar açık.



Bizantin Müzesi 

Günü gerçekten müzelerle bitirdik. Herkesin pili bitmişti. Eren, bünyem kaldırmıyor diye sızlanmaya başladı, molayı hak etmiştik.
Kordon boyunca fazlasıyla alternatif var foursquare açık olduğunda arayışınız ve beklentilerinizi karşılayacağı doğrultuda bir yeri tercih edebilirsiniz. Biz mi ne yaptık?



Arabamızı  deniz kenarına çekip kahvelerimizi orada içmeyi tercih ettik.

Selanik'te 3.gün hotelden çıkış 11:00 bir saat talep ettim geç çıkış yaptık. Görmemiz gereken bir kale ve Meydanı vardı. Ondan sonra Kavala'ya doğru yola koyulacaktık.

Kaleden Selanik'e kuş bakışı 



Akropolis Meydanı 

tepede bulunan adını hatırlamadığım bir kale 




Gereksiz bir müze giriş 2 euro, asla görülebilecek birşey yok

bu da içi




2 gece 3 gün bizim için yeterliydi Selanik şehrini deneyimlemek için..
Burdan yolumuza Kavala'ya doğru devam ettik.

Sevgiler.....

Devamını Oku »